Duydunuz mu? Gözlerini yepyeni günlere açmış insanlık ve görmüş ki;
	Her sofrada en az bir sıcak aş bulunmakta ve bu aşa kaşıklar sallanmaktaymış
	Açlık yoksulluk ve yoksunluk kavramlarının anlamları sözlükte dahi yokmuş
	Elindekilerle mutlu olabilmenin sırrını ve şükrün kuşatıcı ferahlığını öğrenmiş beşer
	Herkes layığınca hürmet görmekteymiş, şakşakçılık diye bir kavramdan habersizmiş millet
	Başlar ayak, ayaklar baş değil her şey ve herkes yerli yerindeymiş
	İyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin… kavramlarının sınırları net bir biçimde ayrılmış
	Paylaşmanın, yardımlaşmanın, kardeşliğin gerekleri riyasızca yapılmaktaymış
	Dedikodu, açık aramak, ayak kaydırmak ve bunların muadili hiçbir entrika çevrilmiyormuş
	Ve dahi, küçücük hesaplar kocaman icraatlara sebep olmuyormuş
	Herkesin görevini bildiği, birlik şuuruyla hareket eden bir topluma sahipmiş vatan toprağı
	Şucu- bucu-neci-kimci… tabirleri, kardeşlik bilinciyle takas edilmiş
	Sen, Ben, O’nun yerini biz kavramı almış ve birlikten kuvvet doğmuş
	Adam kayırma, insan kapma telaşının yerini insan yetiştirme telaşı almış
	İnsanlık; çocuğun çocuk, kadının kadın, erkeğin erkek olduğu vakitleri yaşamaktaymış
	Et ve kemik değil yaratılanların en üstünü olan beşer itibar görüyormuş
	Ölmeden önce, hakkıyla kıymeti biliniyormuş insanların
	Savaş diye bir şey yokmuş, barış sinmiş yüreklere ve mekânlara
	Uzaydan bakan gözler, dünyayı cennet görüyormuş
	Dört mevsimin hakkını verirken dünya, müdahalesizce
	Baharın diriliği ve ümitvarlığını teneffüs etmekteymiş yürekler
	Bilim ve teknoloji, insanı var etmek için kullanılıyormuş
	Gökyüzünde uçan uçurtmalara şahitmiş çocuk dimağlar
	İnsanlar, Mars’a yerleşme hayali kurmayıp, elindeki yaşanılası dünyanın tadını çıkarıyormuş…
	Mış mış da mış mış, mış mış da mış…
	Devşirme günlere pek itibar etmem ama yaratılış gayesinden bi haber zamansız, mekânsız ve itibarsız, yaşadığı dünyaya sadece zarar veren, bencil, Rabbinin onca uyarılarına rağmen kibir ve gururu terk etmeyenlerin, ipleri ellerinde tuttuğu bir dünyada, böylesi ütopik olaylar da ya rüyalarda ya da hayallerde olur öyle değil mi? Hakikaten ya şöyle bir baktım da yazdıklarıma, maalesef aynen şaka gibi geldi bana da. Şaka yapmış oldum dolayısıyla. Hadi, hep beraber gülelim bari. Ha ha ha…